CEMAL ÇINAR - ÜMMETİN TEKAMÜLÜNDE İKTİSADİN ÖNEMİ-2 - 04 Mayıs 2025 Pazar

CEMAL ÇINAR - ÜMMETİN TEKAMÜLÜNDE İKTİSADİN ÖNEMİ-2 - 04 Mayıs 2025 Pazar

CEMAL ÇINAR - ÜMMETİN TEKAMÜLÜNDE İKTİSADİN ÖNEMİ-2 - 04 Mayıs 2025 Pazar


Kur’an-ı Kerim’de iktisadın önemini anlamaya devam ediyoruz: Kur’an’da 114 sure vardır. Bu surelerin ilk ayetlerin baş kısmı farklı harf ve kelimelerle başlar. Hümeze ve Mutaffifin sureleri ise, yuhalama ile başlar. Bu iki sureden başka hiçbir sure yuhalama ile başlamaz. Bu her iki sure, konu olarak insanın insanla olan ilişkileri yani, muamelatı zikreder. Kur’an’da bu her iki sure, insanın mala olan aşırı düşkünlüğünün verdiği yanlışlığı tenkit ediliyor. Bu surelerin başlaması, özel mana ifade eden yuhalama manasına gelen mefhum “veylün” dür.

İmam Nesefi konu hakkında “hususi sebebe umumi kınama” yapılıyor şeklinde bir ilmi açıklama yapar. Bu bağlamda meseleye baktığımızda ayetteki kınamanın Mekke’de bulunan şu veya bu müşrik hakkında özel nüzulünden çok, taşıdığı umumi manaya dikkat edilmeli. Bu her iki surenin ortak bir kaç noktası üzerinden meseleyi anlamaya çalışalım:

1- Her iki sure “veyl” ile başlıyor.

2- Her iki sure insan haklarından bahseder.

3- Her iki sure ağırlıklı olarak mali konuda Yüce Allah’ın hududuna tecavüzden bahseder.

4- Her iki surede “veyl” kelimesi mübteda olarak gelir.

5- Her iki surenin çoğu ayetleri Mekke’de nazil olmuştur.

Hümeze suresinde, malın ebedi kılınacak kadar mantık dışı toplanması yerden yere vurularak yuhalanıyor. Mutaffifinde ise alırken kendi menfaatine göre tam, ama satarken ölçüsüyle oynayarak eksik verme hali yuhalanmıştır. Malın kazanma yollarından çok, kişinin mala bakışının öncelenerek zikredilmesini çoğu zaman anlamada zorlanıyordum. Fakat insanın mal tasavvurunda sağlıklı bir bakış ve zihniyet inşa ediliyor olmasının önemini yeni yeni anlamaya başladım. Bu tasavvuru insan kazandıktan sonra malı nasıl kazanıp nasıl harcayacağını da o oranda olumlu yapabiliyor.

Mutaffifin’deki ikinci ayeti kerimede meful, fiil üzerine takaddüm etmiştir. Bunun da şöyle bir hikmete mebni bir detayı ve manası vardır: Mala bakıştaki dengesizliğin verdiği tahribatın sonucunun büyük tahribatına dikkatimizi çekmek için o fiil değil, fiilin verdiği tahribat zikredilmiştir. Onun için meful, fiilin öncesine alınarak o ilahi mucizeye dikkatimiz çekilmek istenmiştir. Fesubhanallah! Bu kitabın her bir harf ve kelimesindeki hikmet, tekrar tekrar gösteriyor ki, bu kitap Yüce Allah tarafından gönderilmiştir.

İnsanda elde ettiği malın geçici olduğu bilinci insanın gönlünde tam yer etmeden insanın mala cezbedici bakışının normal olması mümkün değildir. Yaratılan her bir canlının rızkının Yüce Allah tarafından mutlaka gönderildiğine inananın rızık için başkasına haksızlık yapması da bu oranda ortadan ya kalkar ya da kontrol altına alınır. İnsandaki bencillik bazen öyle bir seviyeye gelir ki, mal insan için yaratılmışken sanki insan mal (toplamak) için yaratılmış gibi ters bir duruma düşebiliyor.

Onlar, tartı ve terazide haksızlık yaptıklarında ahiretin “varlığını zan dahi etmezler mi?” diye kıyametin varlığına inanan bir insan bunları yapamaz. Burada Yüce Allah’a ve ahiret gününe yakinen inanan, Müslümanları muhatap alan bu ilahi kitap mala bakış açımızı düzeltmek için bundan daha fazla ne desin?

Son olarak insan, kendi nefsi ve elindeki malın geçici olduğuna inandığı halde, ömrünü mal biriktirme ile geçirmemeli. Üstelik bu mal ve serveti elde etmek için başkasına haksızlık yaparak hiç uğraşmamalı. Bunları yapana Rabbimizin buyurduğu gibi “veyl olsun!”

 

https://dogruhaber.com.tr/ummetin-tekamulunde-iktisadin-onemi-2