Siz hiç koyun güttünüz mü, sürünüzden ayrılıp uzaklaşan koyunlarınız olur muydu? Başına bir tehlike gelmesi halinde sizin hiçbir şey yapamayacağınız mesafede sürüden uzaklaşan koyunları gördükçe neler hissederdiniz?

Aksam sofraya oturduğunuzda ne kadar dalgın olursanız olun, çocuklarınızın yüz hattı dikkatinizi çeker mi? Sofraya uzanan kaşıklardan birisinin yavaşlığının veya hiç gelip gitmediğinin farkına varır mısınız?

Oyun oynayan çocukların yanından geçerken onlardan birinin mahzunca kenara çekilmiş olduğunu, oyuna katılmadığını, yüzünde bir burukluk olduğunu en dalgın anınızda bile görebildiğiniz olur mu hiç?

Bir sohbette, bir toplantıda, bir düğünde, bir cenazede, bir namaz çıkışında birbirlerine yakın akraba olan insanlardan bazılarının bazılarına soğukluğunu, birbirleriyle tokalaşmadıklarını veya yalandan tokalaştıklarını fark eder misiniz hiç?

Sizin hiç civcivleriyle birlikte anne tavuğu dikkatlice izlediğiniz oldu mu? Bir yiyecek bulduğunda tek bir sesle bütün yavrularını birkaç saniye içinde toplayıverdiğini ve özellikle bir tanesini dışarıda, açıkta bırakmaksızın hepsini kanatlarının altına alışını hiç izlediniz mi?

Sizin de merhamet kanatlarınız var mıdır?

Kendi kendinizi hiç yokladınız mı?

Merhamet kanatlarınızın uzunluğu ne kadardır?

Kanatlarınızın altı kaç kişi alabilir?

Hiç düşündünüz mü, hiç denediniz mi, kanatlarınızın altında kimlere yer var?

Evet, kimleri alabilirsiniz merhamet kanatlarınızın altına?

Sonra, sizin kanatlarınızın altı ne kadar sıcak?

Bu kanat meselesi üzerinde iyi düşünmelisiniz. Çünkü peygamberlerin en büyük vasıflarından birisi, onların merhamet kanatlarının olmasıdır. Allah Teâlâ kitabının birçok yerinde Rasûlullah (s.a.v)’a müminler üzerine merhamet kanatlarını germesini, müminleri merhamet kanatları altına almasını emretmiştir.

Bugün Müslümanların en büyük imtihanları kendi içlerindeki azınlıklarıyla olan imtihanıdır. Meseleye doğrudan girmeden böyle bir giriş yapmayı uygun gördüm, inşallah daha sonra söyleyeceklerimi söylerim.

Ama şunu unutmayalım ki, tarihin hiçbir döneminde bir memleket yüzde yüz Müslümanlardan oluşmamıştır, mutlaka orada başkaları da bulunmuştur. Hatta o başkaları Müslümanlardan da önce o memleketin sakinleri olmuştur.

https://dogruhaber.com.tr/muslumanlarin-kendi-azinliklariyla-imtihani